BOKE

BOKE
ELIF

12 Kasım 2010 Cuma


Cd'ler,boyalı kalmış fırçalar,bir kaç mum,eğlenceli biblolar hayata renk katan kompozisyonlar aslında. Hadi odanızda küçük bir tura geçin ve her santimden bir kare çıkarın inanın çok eğleneceksiniz

Ruh istiyoruz tasarımlara çılgınlık katan!
Bir kere markaların rüzgarına kapılıp taklitçiliğe ne gerek!
Şuraya baksanıza doğadan esintiler bir harika doğrusu...

ZAMAN DURMUYOR Kİ


Hayatın akışından dolayı kayıtsız kaldığımız bir dizi detayı kaçırıyor muyuz ?

Hayır ama yaşanacak ve tadına varılacak o kadar çok sürprizler var ki ahh ah...
Deniz kenarında bir bankta oturup İstanbul'un soyunduğunu kaçımız izledik? Kaçımız vakit bulduk İstanbul'un bu cesurluğuna, doğallığına?

Olmuyor elbette!
Hayatın karmaşası içine çekiyor adeta insanı...
İş görüşmeleri,sınavı düşünen binlerce öğrenci,bitmeyen toplantılar,akmayan trafik ve DURMAYAN ZAMAN...

Neden bu kadar çabuk yaşlandığımızı hiç düşünmedik.Oysa biz İstanbul'a özenmeliydik.
Her yıl sonbaharda ihtiyarlığını yaşayan ama tekrardan dalları yeşeren gençliğe ayak uyduran asırların şehri İSTANBUL...

14 Eylül 2010 Salı

Gerçekten Bu İşi İstiyor musun?


Benim için tasarım yapmak bisiklete binmek gibidir.

Mantıksallığını ve duygularını yokuş aşağı dönen tekerler kadar özgür, gövdeden bağımsız bırakmak gibi tıpkı…

Bazen hayal ettiklerimi, hayata geçirmekte zorluk çekeceğimi düşünüyorum.

Zaman, çevre ve birikim ile birlikte birçok işe imza atacağımı en azından bu işe kendimi vereceğimi çok iyi biliyorum.

En tahammül edemediğim durumlar gökten inme kendini tasarımcı ilan edenler!

İnsanın hayalidekini çizime dökmesi, kurgulaması zor bir şey değil ve çok çokta bir şey gerektirmez en azından çizimden biraz anlamak ve görselliği kullanmak önemli ama bu onları tasarımcı mı yapıyor?

Hiçbir şey yapamayacağını ya da bu işi sadece hava, ortam olarak gören insanlarda var sadece boy göstermek adına bulunuyorlar.

Bu ne demek?

Tamam, kimseden en azından bu sektöre yeni girenlerden ciddi bir başarı beklemiyorum fakat hiç girişimleride yok bu iş adına…

Eğer iyi bir moda tasarımcısı olmak istiyorsanız, dünyaca ünlü bu tasarımcıları mutlaka tanımalısınız.

ALEXANDER MCQUEEN, YVES SAINT LAURENT, VALENTINO

ve daha sayabileceğim birçok isim…

Yine aynı yere geleceğim araştırmamak, sorgulamamak yeni nesil evet kendi neslim hazırcı oysa ki hangi sektörde olursak olalım araştırmacı olmak zorundayız. Modanın ne anlama geldiğini, kelimeanlamını sorduğunuzda ilk anda size cevap veremeyecek çok insan var. Buradan da anlaşıldığı gibibu işe gönlünü veren, yaratıcı, olan gece-gündüz demeden esnek saatlerde kendini adayan isimler lazım.

13 Eylül 2010 Pazartesi

GEÇMİŞTEN, BUGÜNE



Rönesanssın doğuşu olarak bilinen Floransa, Venedik, İngiltere, Portekiz, Hollanda 14.-15. Yüzyıllardan bu yana büyük ölçüde hala kendilerini korumaya devam ediyor.

Rönesanssın ilkelerinden biri olan;
. ‘’İnsan güçlüdür ve bu gücüyle büyük başarılar elde edebilir’’ maddesi gerçekliği savunuyor adeta.

Sanata ve sanatçıya her zaman destek, önem ve ilgi gösteren toplumlarda bu denli tarihi korumak, marka devleri haline gelmek hiçte zor olmamalı ki zaten öyle.

Galile,

Dünyanın döndüğünü İslam âlimlerinin kitaplarını okuyarak ilan etmişti kaynaklarca bilindiği gibi.

Mimar Sinan,

Başyapıtı, "ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi ve ustalığını gösterdiği tüm yapıtlarıyla dünyayı kendine hayran bırakan, günümüz mimari sektörlerce akıl almayan birçok yöntemle inşaa eden büyük bir sanatçı, ustaydı.

Nasıl olurda böyle bir toplumun, böyle bir ecdadın torunları, nesli olabiliriz?

Osmanlı İmparatorluğu ve eserleri kimler, ne kadar inceledi?

Sanata aç kalan bir toplumdayız!

Tasarımcılarımızın çoğu taklitçi, insanlarımızın çoğu hazırcı ve markacı!

Elimde kâğıdım ve kalemim, düşüncelerimi, bedenimi, ruhumu serbest bırakarak yapacağım tasarımlarım olmadan bir hayat düşünemiyorum.

12 Eylül 2010 Pazar

İstanbul Fashion Week 2010


İstanbul'da 2.si düzenlenen moda haftası IFW.

En bilindik ve kulağa aşina gelen Paris,Milano,New York moda haftalarına artık İstanbul olarakta tecrübe kazanmaya başladık.

Türkiye,tekstil ve moda konusunda ciddi adımlar atmaya başladı ve bu şekilde kendini göstereceği önemli faaliyetlerde biraz daha tecrübe kazanmak zorunda.Eğer bir iş yapılacaksa bunu en iyi şekilde tasarlamak ve pazarlamak zorundayız ülke olarak.

İzleyiciler, moda haftasında kendini göstermek ve ispatlamak çabasında olduğunu açıkca sergiledi.

Girişlerde yaşanan sorunlar,isim vererek reklam etmek istemediğim bir tasarımcının ajansıyla olan kopukluğundan kaynaklanan sıkıntılar, defile alanının kapısındaki bekleyiş,tecrübe edilen 1 moda haftasının ardından hala giderilmeyen,tamamlanmayan eksikler rahatsız edici ve üzücüydü.

Madem bu konuda taklitçiyiz bunu bile mi tam yapamadık diye soruyorum kendime üzülerek.

Bu kadar olumsuz eleştiri sonrasında paylaşmak istediğim güzel şeylerde var elbet.

Atmosfer olarak kendinizi kaptırabileceğiniz bir faaliyetti doğrusu özellikle bahçede bir şeyler yudumlarken etrafı seyretmek kendinizi o ana adapte etmek ve tüm duyularınızı açarak olanları sorgulamak yapılabilecek en güzel şeylerden olmalıydı sanıyorum.


Girdiğinğiz defileler boyunca etkilendiğin tasarımların ardından, onları doğuran tasarımcıları alkışlarla tebrik etmek hatta mümkün olduğu kadar kısa bir şekilde sözle beyan etmek ruhlarını okşayacak davranışlardandı.

Defilelerde kullanılan materyeller dışında fon,müzik ve görsellik bütünü tamamlayan önemli hususlardandı.

Yeni insanlarla tanışmak,yaptığınız işte sizi bir adım belkide level atlatacak fırsatlarla karşılaşmanız olağandı.

Defilelerle eş zamanlı olarak yapılan ''COLLECTİON PREMİERE İSTANBUL''fuarı ve ''KOZA'' tasarımlarını derinlemesine inceleyebilme olanağınada sahiptik.

Bir moda haftası daha böyle sonlandı bir dahaki sefere daha güzel işlerle karşılanacağımızı umuyorum.

Günümüzde ''Moda''


Moda,
insanların takip etmekten haz aldığı fakat bazı gereklilikleri göz ardı ettiği bir kavramdır.

Moda,
insanın kendisine yakışanı sergilemesi olmalıdır.

Günümüzde gördüğümüz gibi ki bunu üzülerek yazıyorum moda, ikiz gibi gezen insanlardan oluşmaktadır.


Çok yanlış.

Ünlü tasarımcılar ve bir o kadar kendilerini zirvede tutan tasarımları,koleksiyonları adeta o tasarımı yaparken büründüğü ruh halini yansıtacak bedenlerce taşınmalıdır.

Sanat ki canlıların yaşamı boyunca,kendini her dalda gösteren çok geniş bir kavramdır.

Aslında sanat, hayattır.

Evrene bakıldığında her şeyin altın kurallarla oluştuğunu görmek hiçte zor değildir ve her şey o kadar mükemmel yaratılmıştır ki kendinizi bulmak,yansıtmak,anlatmak isterseniz,evrenden başka hiçbir yerde bunu bulmanız mümkün değildir.

Yapacağınız herhangi bir tasarımda doğayı kopya etmek değil,doğadan esinlenmeniz her zaman için olacaktır ve bunu göz ardı etmeye başlarsanız eğer gerçekten sanat için yapmadığınızı kendinize zorda olsa itiraf etmelisiniz.

Seri üretim ve para kazanmak derdi hatta ve hatta en iyi mal satan mal politikası izlendiği için bu moda değil büyük bir ekonomi portalı haline geliyor çünkü insanlar artık tasarımları ve modayı kendilerini anlatmak,yaratıcılıklarını göstermek adına değil artık insanların beğenisini kazanmak için yapıyor.

Öyle ki çok belli isim yapmış markalar artık basit bir tasarımdan bile büyük beğeni topluyor bunun sebebi ise toplum ve modayla ilgilendiğini düşünen kesimin sonucu ve bu şekilde moda takipçisi denilen kesim aslında bu isimler tarafından yapılan her tasarımın kendilerine yakışacağını düşünüyor olması.

İnsanın kişiliğini tamamlayan duru kumaşlar kadar başka bir şeyin onlara yakışacağını ve onları anlatacağına inanmıyorum.